9 Mart 2013 Cumartesi

Gaipten Arkadaşın Sesleri

''Bastığım toprağı mı öpüyordunuz? Vurmanız, öldürmeniz gerekirdi beni! (Masaya doğru eğilir.) O kadar yorgunum ki... Biraz dinlensem! Dinlenebilsem... (Başını kaldırır) Bir martıyım ben... Yo, değil... Aktrisim... Öyle değil mi?...''
 Diye devam eder Nina,Anton Çehov'un yazdığı Martı'da..


Bir insanım ben diye devam ediyorum ben,değil miyim yoksa? Siz söyleyin. Neyim ben? Alışılmamış türden bir mavi gergedan olma ihtimalimi sizin nacizane mantığınıza bırakarak devam ediyorum. Gaipten gelen bir arkadaşla olan minik bir sohbetimizi sizin düşün,gönül deryalarınıza salıvereceğim inşallah. Sanmayın sıyırdım, birazcık deliyim sadece. Secilmiş, ilineksel,bağımlı bir delilik galiba bu.Düşüncelere olan bağımlılık.


''Tutmadı bu da
Tıpkı önceki denemelerimdeki gibi tutmadı.
-Hayır bekle,bekler misin lütfen?
-Sorun sende değil bende,sen daha iyilerine layıksın.'
İçimde 12 ciltlik küfürler silsilesi yazıldı anında,şu sözlerin sonrasında.
İçimden dedimki:''Daha iyisini uyduramaz mıydın?Belki inanmayı denerdim,çabalardım en azından.''
Yol,yol,yol...Binlerce seçenek var sanki önümde.Hayır,sarhoşum galiba.

Ne sarhoşluğu? Alkol bile almadım daha..Düşüncelerimin esrari etkileri bunlar.
  B:Ne düşünüyorum biliyor musun? Suretinin milyonlarca kez değiştiği bir kıza bakıyorum her rüyada,her gecede değil..
  B:Sözlerimi çarptırma,sana her gecede değil dedim.Her rüyada..
  G:Ne yani günde birkaç kez mi uyuyorsun sen?
  B:Nerden çıkardın uyuduğumu,düşüncelerimin firuzeleri bunlar,esrarları...
  G:Sen sıyırmışsın dostum,kalbin tekliyor galiba..
  B:Hayır heceliyorlar her seferinde ve tatmin olamadığı o aşk sancısıyla yaşamaya çalışıyorlar.
  G:Haha işte buldum açığını,LAR dedin ne LAR'ı ? kaç tane kalbin var senin?
  B:Yine sen kaybettin,binlerce kalbim var benim,aşkın esir aldığı her ademin kalbiyim ben.

  B:Milyarlarca oldu benden,oluyor benden,olacak benden..Ve olur böyle şeyler di mi?
  G:İyice şizofren oldun galiba sen,baksana bana ne kadar da ayrıyım senden ve konuşuyorsun benimle.
  B:Evet insan yalnızsa sıkılıyor ve arkadaş ediniyor gaipten..

  B:Hoş geldin dostum,geç otur aklıma.
  B:Kapıları kapanıyor düşlerimin acele et diplerde boş yerler var..''



B:Ben
G:Gaipten bir arkadaş

Düşüncelerin gerçekten başrol olduğu zamanlarda siz de böyle bir içsel konuşmayı yeterince olağan karşılayacaksınız merak etmeyin.Yeterki bırakında biraz sorgulasın beyinleriniz,koşulsuz itaat günlerini artık bodruma atma vakti gelemedi mi?
Sürü gibi davranmayı ne zaman bırakıp,öne çıkan,ilk adımı atan olacaksınız?
Ben bilmem,beni ilgilendirmez dediğiniz her anda ne kadar büyük bir günah sarıyor geleceğinizi bilseniz keşke.
Bir suç,bir zulüm,bir haksızlık,bir perişanlık,bir mazlumluk varsa ve siz hala rahat uyuyorsanız suçlusunuz.Ve affedilmeyi dileyin Allah'tan . Kalkın sıcak yatağınızdan hiçbir şey yapamıyorsanız en azından düşünün ve bunu engellemeye çalışın. İnsanlar yalnız ölmezler kandırmayın kendinizi.

12 Ocak 2013 Cumartesi

Algılanan Dünya,Kaygılar ve Hedefler

İyi hayatlar efendim.Bu yazımda kaygılar,hedefler..vs üzerinde duracağım.Kaygılarımızın sebepleri ve bu kaygıları nasıl aşabiliriz,ne kadar kaygı iyidir;hedef belirlemede gerekli kriterler filan bunlardan bahsetmeye çalışacağım kendi nazarımda.Eksiklerim,noksanlarım olacaktır mazur görünüz.

İnsan eksik hissettiğinde,millet ne der diye düşündüğünde,sorunlar artınca bir kuyuya düşüp oradan hiç çıkamayacağını düşündüğünde(rolling in the deep :) ),kalbinde ve aklında teslimiyet duygusunu oluşturacak gerekli inanca sahip bir ilahi veya sıradan bir varlık bulamadığında kaygıya kapılır.Yetersizlik duygusudur kısaca.Kaygı özellikle sınav dönemi öncesi,iş görüşmeleri öncesi ya da resmiyet gerektirmeyen bir tanışma öncesi(gönül işleri falan) görülebilir.Bu kaygı denen şeyden insan tamamen sıyrılırsa riskli bir yola girer.Sorumsuzluk baş gösterebilir ve artık hiçbir şeyi umursamamaya başlayabilir.Bu risklidir.Fakat tamamıyla kaygıyla yorulmuş bir hayatta insanı büyük bir buhrana sokabilir.Neticeleri de düzeltilemeyen çöküntüler olur genellikle bu hayatların.Orta yolu bulabilmek en sağlıklı olandır.Peki nasıl bulacağız bu yolu?Benim çözüm yöntemime herkes katılacak diye bir kaide yok elbette.Fakat katılmasanız da kendinize uyarlayabilirsiniz.Öncelik hayatta kendinize bir hedef belirlemekte.Bu demek değil işte doktor olucam,ev alıcam,benim gibi bir eş bulucam,emekliliğimi bodrumda geçiricem falan bunlar hedef değildir.Hedefiniz büyük olmalı yani siz o hedefe doğru gitmelisiniz ve onu elde etmemeniz gerekiyor.Çünkü ulaşılabilecek bir zirve belirlerseniz kendinize doruk noktaya vardığınızda sizi bekleyen tek şey artık aşağı doğru ivmelenen bir iniştir.Ama sonu olmayan bir merdiven düşünün ve en tepede de bir yıldız.Hiç alamasanızda durmadan ilerlersiniz.İnsanlar gerçek hedefler edinmedikleri için kaygı duyarlar bu kaygılar zarar veren kaygılardır.Öncelikle hemen olmasada gerçek bir hedef belirleyin.İnsanların bu hedefinizi duyduğunda sizi küçümsemesine ya da aklınla zorun mu var demesine sebep olursanız bu işi başardınız demektir.Hedef belirleme bittiğini göre bu hedefe giderken kullanacağınız araçlar genellikle asıl kaygı noktalarıdır.Siz o hedefe mercedesle de gitseniz,serçeyle de gitseniz bir şekilde yol katedeceksiniz mühim olan sizin bir şey yapmaya çalışıp bunu bir şekilde başarmanız.Böyle olunca insan doktor da olsa,işçi de olsa hem mutlu oluyor hem de gerçekten yaşayabiliyor.İsyan etmiyor.Ama çalışmalarınız sonrası kendinizi teslim etmeniz gereken bir yer var orası da benim için İslam'dan geçiyor.Tevekkül deniyor buna.İnsan tevekkülün anlamını kavradığında hem gerçekten çalışıyor hem de kaygısı azalıyor.Aklı ve kalbi rahatlıyor.Huzurlu bir hayat sürüyor.Başarısız bile olsa bu onu derinden etkilemiyor.1. hedef,2.çalışma,3.tevekkül.Araçların hiçbir önemi yok gördüğümüz gibi.Şimdi durun ve düşünün:iyi bir meslek istemenizdeki amaç,iyi bir iş istemenizdeki amaç,iyi bir araba istemenizdeki amaç,saygınlık istemenizdeki amaç,para istemenizdeki amaç ne?HEPSİ dünyayla ilişki,egoist,yıldızdan daha küçük evlerinizdeki lambalar kadar yakın,boş amaçlar.1.ye dönüyoruz neydi?HEDEF gerçek bir hedef belirlememiz gerekiyor işte bu yüzden.

Şimdi daha rahat bir yaşam sürücem diye değil gerçekten faydalı olucam diye bir hayat planlayın ve hedefinizi belirleyin.Ardından gerçekten çalışın,zaten gerçek bir hedefi olan çalışırken zevk alır ve hiç bitmesin ister.Tüm bunlar sonucundu hakikate olan inancınızla kalbinizde gerçek bir tevekkül ile doğru ve kaygısız bir yaşam sizin olacaktır inşallah.

Dediğim gibi bunlar benim yöntemlerim,herkes inanacak ya da uygulayacak diye bir şart yok.Uygulayıp başarabileceğinizi de garanti etmiyorum.Fakat paradigmalarınızı dinamik hale getirmemize yardımcı olabilir.
Sığ değil her açıdan görmemiz gerek hayatı..